2000 yılının ilk çeyreği... Bir gece yarısı, yorgun argın tamamlanmış mesainin ardından, eve dönüş yolunda akla geliverdi bir fikir ve internet çoğumuz için bir hayalken hayatımıza bir anda giriverdi itiraf.com. Yayına başladıktan birkaç hafta sonra yazılı ve görsel basının oldukça ilgisini çekti. O güne kadar, meşhur olmuş insanların hayatlarını magazin basınından takip edenler itiraf.com ile kendi hayatlarını gözler önüne sermeye başladılar. Ortaya çıkan tablo şaşırtıcıydı. İnsanların kimliklerini deşifre etmeden, kendilerine sakladıkları sırlarını başkaları ile paylaştıkları, bilinmeyene bir ışık yakarak karanlıkta kalmış gizlerini aydınlatma istekleri itiraf.com'la çözüldü ve bir internet sitesi 2000'li yılların başlarında fenomen haline dönüştü. Indiana Üniversitesi'nden Christine Ogan 2003 yılında bu dönüşümün farkına vardı. "Confession in Cyberspace" adlı makalesinde uzun uzun bahsetti itiraf.com'dan. Peki böyle bir oluşumun ardında kim vardı? Fikir babası kimdi? Daha sonra neler oldu?
İtiraf.com'un yaratıcısı Ersan Özer ile geçmişten bugüne internet girişimciliği üzerine konuştuk.
Ersan Özer Kimdir?
1969 yılında İstanbul'da doğan ve hala aynı şehirde ikamet eden Ersan Özer'i tanımlamak için birkaç kelime yetmiyor. Zaten kendisi de 2002 yılı Aralık ayında yazdığı bir yazıda anlatmış bu durumu "NTV hariç, -onun da sadece sekiz ay fazlası var- bir seneden uzun çalıştığım işyeri yok. Yönetmenlikten yazarlığa, İnternetçilikten gazeteciliğe sürekli zıpladım durdum. Allahtan medya ekseninden ayrılmadım. Zaten hayattaki bir istikrarım o, diğeri de karım. Dokuz senesi evlilik olmak üzere on beş senedir beraberiz."
Işıl Yılmaz: İtiraf.com'la tanıdık sizi. Zamanının en çok konuşulan internet projelerinden biri haline geldi bu site. Sizce bunun sebebi neydi?
Ersan Özer: İnsanlar başkalarının hayatlarını merak ediyorlar. Magazin, en çok ilgi çeken konulardan bir tanesi. Hepimiz birbirimizin özel hayatını merak ediyoruz. Kim, nerede, ne yapmış? Fakat bir yandan da kimliklerimiz gizli kalsın, bizim ne yaptığımızı kimse bilmesin istiyoruz. itiraf.com'un bu kadar popüler olmasının altında yatan en büyük neden buydu, bana kalırsa.
Işıl Yılmaz: 2004 yılında itiraf.com'u EBİ'ye sattınız. Bunun nedeni neydi?
Ersan Özer: 2000 yılından itibaren 4 yıl süre ile devam ettim. Ama artık bir yere gitmiyordu site. Benim için miadı dolmuştu yani. Biz internet girişimciliğinin zorluk dönemini yaşadık. 2005'e kadar süründük resmen. 2005'ten sonra para kazanmaya başladık, 2010'da da satın almalar, yatırımlar başladı. Ben sürünme dönemimi itiraf.com'da geçirdim. Ticari olarak bir potansiyeli olmayan, sadece reklamlarla ayakta durabilecek bir siteydi. Fakat o dönemde kimsenin bir web sitesine reklam vermek gibi bir niyeti yoktu. O yüzden ben de 2004'te EBİ'ye devrederek kendime başka yollar aradım.
İtiraf.com döneminin Tarkan'ı gibiydi. Bir popstardı. Şimdi de Esmeray oldu herhalde. (Gülüşmeler)
Hala bir değeri, kıymeti var ama o günlerdeki ağırlığı yok.
Işıl Yılmaz: İtiraf.com macerası sona erdikten sonra nasıl gelişmeler oldu sizin hayatınızda?
Ersan Özer: 2005 yılında Gittigidiyor.com'un ortakları ile beraber internet projeleri geliştirmek için Magnet'i kurduk. İlk olarak "şehre özel arkadaşlık siteleri" projemizi hayata geçirdik. İlk kurulduğunda İstanbul.net, Ankara.net ve İzmir.net olmak üzere üç adet olan arkadaşlık siteleri şu anda 11 ilde hizmet veriyor.
Işıl Yılmaz: Arkadaşlık sitesi kurma fikri nereden geldi?
Ersan Özer: Arkadaşlık siteleri, para kazandırabilecek esas işlerden biriydi. Arkadaşlık siteleri, açık arttırma siteleri, e-ticaret siteleri... Ben de garanti olsun istedim. Geçmişte bana çok şey öğreten, çok deneyim kazandığım bir site vardı çünkü: itiraf.com. Öte yandan ticari hiçbir geleceği yoktu ve ben artık ticari olarak bir şeyler yapmak istiyordum. Arkadaşlık siteleri de bu işin esaslarından olduğu için olaylar o şekilde gelişti.
Işıl Yılmaz: Şehre özel arkadaşlık siteleri beklenen ilgiyi gördü mü?
Ersan Özer: Çok ilgi gördü. 2005 yılından bu yana, hala büyüme devam ediyor. Zaten 5 sene önce, ilk yayına girdiği zaman belli bir çizgiye ulaşmıştık. Biliyorsunuz bu gibi durumlarda çok fazla ciro telaffuz etmiyoruz ama şu an 5 milyon üyemiz var ciromuzun %80'ini üç büyük şehirden geliyor ve sıralamada İzmir ikinci sırada.
Işıl Yılmaz: Şehre özel arkadaşlık sitelerinin kullanıcı profili hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Ersan Özer: Aslında bu tarz sitelerde olması gereken şudur: kadın kullanıcılar %10'ununu oluşturmalıdır. Fakat biz bu sitelerin formatını kadın kullanıcılara ücretsiz erkek kullanıcılara ücretli olarak belirlediğimiz için bizim sitelerimizde kadın kullanıcı sayısı %30 civarında. Ama bu modelin özünde cinsiyet dağılımının orantılı olması gerekiyor. Sonuçta insanlar siteye flört etmeye geliyorlar. O nedenle kadın kullanıcıların oranı bizim için gayet iyi. Oradan kaybettiğimiz parayı da başka yerlerden kazanıyoruz. Stratejik bir karar yani.
Işıl Yılmaz: Bunun dışında bir de video kanalları projeleriniz var. Örneğin Timsah. Bir YouTube klonu değil mi?
Ersan Özer: Evet, öyle denebilir. Aslında daha çok break.com ile benzerlik taşıyor. Yani Timsah'da 100 video izlediğinizde 100'ü de izlemeye değer videodur. Ama YouTube'da çocuğunun videosunu koyan var, şirketinin tanıtımını yapan var. Timsah'ta bütün videolar editör kontrolünden geçerek yayınlanıyor. Dolayısıyla orada seyrettiğiniz her şeyin bir özelliği var. Örneğin Türkiye'nin video gündemi diye bir bölümümüz var. Diyelim gazetede bir haber okudunuz: "Müjde Ar, evlilik programı hakkında yorum yaptı" diye. O gün Timsah'a girdiğinizde ana sayfada onu görebiliyorsunuz, böylece Türkiye'nin video gündemini kaçırmıyorsunuz.
Işıl Yılmaz: Bir de benim en çok ilgimi çeken web sitelerinizden bir tanesi: "Her Yerde Türk Var". Ama çok içerik üretmiyorsunuz sanırım?
Ersan Özer: Evet, zamanım yok. O bir proje değil çünkü, ara sıra yazdığım bir şey. Ticari değil yani. Para kazanma kaygım yok. Keyif almak, eğlenmek için açtım o siteyi. Diğer taraflarda ise başka dertlerimiz var, şirket yönetimi söz konusu. Para kazanmak zorundayız. Ama "Her Yerde Türk Var" tamamen iyi vakit geçirmek üzerine kurulmuş bir blog, tek hedefimiz eğlenmek.
Işıl Yılmaz: İlginize çok teşekkür ederiz.
Ersan Özer: Ben teşekkür ederim.
YORUMLAR
Önder Eren | 19 Ocak 2011
Elinize sağlık. Keşke biraz daha uzun olsaymış dedirtti. Ersan Özer'in kitabında dinleriz kısmetse tüm hikayeyi ;)