12 Nisan 2012 tarihinde Yaşar Üniversitesi'nde Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nün ev sahipliği yaptığı internetin 19. yaşını kutlama ve paneli gerçekleştirildi.  Yaşar Üniversitesi eğitim kadrosundan Ahmet Koltuksuz, Tolga Kızılkaya,  Mustafa Akgül, Gülgün Tosun, diğer sektörlerden Avukat Atalay Aksay, AdresGezgini’nden ise Sosyal Medya Yöneticisi Işıl Yılmaz konuşmasını gerçekleştirdi. Panelin ilk konuşmacısı Mustafa Akgül’dü.  Akgül, internetten nasıl yararlanılması ve kullanılması gerektiği konusunda kişilerin bilinçli olunması gerekliliği üzerinde durdu. Akgül konuşmasının devamında, Türkiye’de internet kullanımı hakkında genel bilgiler verirken günümüzde Facebook, Twitter, YouTube gibi sosyal medya sitelerinin kullanımı üzerinde de durdu. Sosyal medyanın gücünü vurgulayarak, internetin artık uluslararası bir güç haline geldiğini ve iyi yönetilmesinin de şart olduğunu belirtti. Akgül’ün ardından Gülgün Tosun sırayı aldı. Tosun, internetin neleri değiştirdiğini kısaca değindi. 1993 yılında ilk kez ortaya çıkan internetin aslında kelime olarak ilk kullanımının ‘intrenet’ olduğunun ancak günümüzde kavramla özdeşleşilerek ‘internet’ haline getirildiğini söyledi.  Ayrıca, Gülgün Tosun ilginç bir benzetme de bulunarak, interneti Benjamin Button’a benzediğini ve giderek gençleştiğini, geliştiği söyledi. Tosun son olarak ICQ, Mirc’den başlayan sosyal medya serüveninin bugün  Msn ve Facebook’a kadar uzanmasından bahsederek, önceden bizler sosyal medya araçlarını yönetirken bugün onlar bizi yönetir hale geldi dedi. AdresGezgini Sosyal Medya Yöneticisi Işıl Yılmaz ise ‘Sosyal Medya Çağında Tüketim’ başlıklı konuşmasında, aslında internetin 1973 yıllardan bugüne dair tahmin edilebilir bir varsayımlardan biri  olduğunu dile getirdi. Sunumunda Arthur Clarke’in 1970’li yıllarda ortaya attığı internetin 2000’li yıllarda kişisel bilgisayarlarla artık kişisel bir teknoloji haline geleceğine dair konuşmasının yer aldığı video’ya yer verdi. Genel olarak sosyal medya tüketicilerinin yaş, cinsiyet, sosyal medya araç tercihlerine dair kişi profillerinden bahsederek, İzmir halkının sosyal medyayı en etkin kullanan internet kullanıcılarına sahip şehir olduğunu da belirtti.  Sosyal medyanın markalar için çok büyük bir avantaj olduğunun üzerinde durarak günümüzde ‘word of mouth’ kavramını ‘word of mouse’ haline getirecek düzeye gelen gücünü vurguladı. Işıl Yılmaz’dan sonra Tolga Kızılkaya konuşmasını gerçekleştirdi. Kızılkaya, internetin gelişmesinde internete büyük görev düştüğünü söyledi. İleride bilişim sektöründe yer almak isteyen isteyen üniversite öğrencilerinin projeler geliştirmelerini tavsiye etti. Günümüzde birçok projenin  ‘kopyala’ ‘yapıştır’ mantığıyla yapıldığını ve Türkiye’deki sorunun özgün olamamaktan geçtiğini belirtti. Ahmet Koltuksuz ise internetin farklı bir yönünü dile getirdi. İnternet yerine ‘siber uzay’ tabirinin daha uygun olacağını söylerek, siber uzayla ilgili işlenebilecek suçlardan kısaca bahsetti. Aslında en büyük sorunun internetteki anonimleşmeden dolayı kimlik sıkıntısı sorunundan kaynaklandığınu dile getirdi. İnternet suç unsurlarının yanısıra 'Siberterörizm' kavramına da değindi. Panelde son olarak konuşmayı Avukat Atalay Aksay gerçekleştirdi. Aksay, teknolojinin şaşırtıcı değişimine değinerek, ‘new normal’ kavramından bahsetti. New normal’in eskiden bize teknolojinin en ileri seviyesi zannettiğimiz ve normal olarak nitelendirdiğimiz araçların günümüzde çok da ileri seviyesine ulaşabildiğimizi aslında hangi seviyedeki teknolojinin normal olabildiğinin tam olarak cevaplanamayacağının altını çizdi.  84 yılında Apple markasının YouTube’da yer alan video’suna da sunumunda yer verdi. Son olaraksa interneti hukuki açıdan ele alan Aksay, interneti vahşi bir hayvana benzetti. Vahşi bir hayvanı nasıl kontrol edebilmek çok zor hatta imkansızsa internetide hukuki açıdan kontrol edebilmek o kadar zor diyerek konuşmasını sonlandırdı.Panelin sonunda internetin 19. yılı şerefine mum üflenirken, pasta servisiyle de panel son buldu. AdresGezgini Sosyal Medya ekibi olarak İnternet'in 19. doğumgününde bizler de hazır olarak bulunduk.