Hiç şüphesiz ki Google AdWords, internetten müşteri kazanmak için mükemmel bir yol. Fakat doğru bir şekilde ele alınmadığında pahalı olabilir, burada işin “püf noktası” yatırım getirisi en yüksek olacak şekilde kampanyayı yönetmektir. AdresGezgini olarak yıllardır sunduğumuz katma değer Türkiye’deki şirketler için en fazla “müşteri” getirecek ve en çok “satış” gerçekleştirecek kampanyaları kurgulamaktır. Böylece müşterilerimiz aynı bütçeyi harcayarak çok daha fazla ciro elde etmiş olurlar. Burada hiç şüphesiz ki “dönüşüm maliyeti” ölçümü çok önemlidir. Zayıf yönetilen bir kampanyanın getirisinden çok götürüsü olur ama iyi yönetilen bir kampanya, mağazanızı veya şirketinizi aktif tutar. Bunların hepsi AdWords hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunuza ve kampanyanızı ne kadar akıllıca yönettiğinize bağlıdır. Bu yazımızda, şirketlerin en sık yaptığı 10 Google AdWords hatasını ele alacağız. Bu hatalardan kaçınıp, önerilerimizi takip ederseniz siz de başarılı bir AdWords kampanyası yürütebileceksiniz.

Hata 1: Anahtar Kelimeleri Doğru Gruplamamak AdWords kampanya ve reklam grupları yaratarak farklı kampanya türlerini yönetebilmeniz için kurulmuştur. (Eğer bir ürün listeleme ve bir içerik ağı kampanyanız varsa her birini ayrı ayrı yönetilebilirsiniz.) Her kampanyada, reklam grupları sayesinde reklamlarınızı ve anahtar kelimelerinizi ayırabilirsiniz. Reklam grubu kullanmamak insanların yaptığı en büyük hatalardan biridir. Reklamları, benzer anahtar kelimelerden oluşan gruplara bölüştürmek yerine, bütün anahtar kelimeleri tek bir gruba toplayarak herkese aynı reklamı gösterirler ve maliyetlerin yükselmesine neden olurlar.

Apple, masaüstü bilgisayar, laptop, ipad, ipod, iphone gibi pek çok farklı ürün satıyor. Eğer ürünlerini farklı reklam gruplarına ayırmasalardı, reklamlarını insanların aramalarına dayanarak spesifik bir biçimde gösteremezlerdi. İnsanlar aradıklarıyla eşleşen bir reklam göremezlerse; “Apple Ürünleri Satın Alın” başlıklı bir reklama başvurmak zorunda kalırlardı. Bunun yerine Apple, her bir ürünü için farklı reklam grupları kullanıyor ve bu sayede insanlar bu ürünleri aradıklarında “MacBook Pro” ya da IPad Mini” gibi başlıklar kullanabiliyor.

Hata 2: Doğru Anahtar Kelime Eşleşmelerini Kullanmamak AdWords kampanyanıza dört yolla anahtar kelime eklemenize izin verir. Anahtar kelimelerinizi, geniş, geniş eşleme düzenleyici, sıralı ve tam eşleşmeli olarak ekleyebilirsiniz. İnsanların yaptığı diğer büyük bir hata; bu eşleme türlerini kullanmamaktır. Sadece geniş eşlemeli anahtar kelime kullanılması, anahtar kelimelerinizin arama sorgusunda kullanılması durumunda, arama şekli ne olursa olsun reklamlarınızın gösterileceği anlamına gelir. Örneğin, anahtar kelimelerinize “Nike ayakkabı” kelimesini eklerseniz, reklamınız “Nike koşu ayakkabısı”, “Nike basketbol ayakkabısı” veya “Nike sahte ayakkabı” arama sorgusunu yazan insanlara gösterilecektir. Böylece sattığınız spesifik ürüne yönelik reklam yapamamış olacak ve satın aldığınız tıklamaların büyük bir çoğunluğu boşa gitmiş olacaktır.

Hata 3: Negatif Anahtar Kelime Kullanmamak İnsanların yaptığı bir diğer hata da negatif anahtar kelime kullanmamaktır. Adwords negatif anahtar kelimeleri eklemenize izin verir, çünkü negatif kelimeleri kullanmamak ürününüz için iyi bir eşleşme yolu değildir. Örneğin eğer kadınlar için spor ayakkabı değil de, tasarım ayakkabılar satan bir e-perakende mağazanız varsa, reklamlarınızın “kadın koşu ayakkabısı” aramalarında çıkmasını istemezsiniz, fakat “kadın ayakkabısı” aramalarında çıkmasını istersiniz. Böylece “koşu” kelimesini negatif bir anahtar kelime olarak ekleyebilir, reklamlarınızın içinde “koşu” kelimesi olan aramalarda çıkmamasını sağlayabilirsiniz. Negatif anahtar kelimeler kampanya ve reklam grubu düzeyinde eklenebilir.

Hata 4: Rakamlara Yaratıcılığınız Kadar Güvenmemek Bazen yazdığınız reklama aşık olmak problem olabilir. Birkaç reklam kopyası yazdıktan sonra “Bunu sevdim!” diye düşünebilirsiniz. Sorun değil; tabi rakamlar size tam tersini söylemiyorsa… Yazdığınız reklamları her zaman test etmelisiniz. İki farklı başlık çeşidi deneyebilirsiniz, aynı başlık fakat farklı reklam metinleri, ya da benzer reklamlar fakat farklı mesaj içeriği gibi. Farklı çeşitleri test etmek, hangisinin en iyi çalıştığını bilmenize yardımcı olacaktır. Bazen bir şeyin faydasından bahsetmek tıklamayı ve dönüşümlerinizi arttırabilir, bazense farklı başlıklar kullanmanız sonuçlarınızı geliştirecektir. Test etmeden asla bilemezsiniz. Ve tabi teste başladığınızda, reklam örneklerinizin hiçbir versiyonuna bağlanmayın. AdWords yönetimi yapmak için rakamlarla aranızın çok çok iyi olması gerekir, eğer birinden bu konuda yardım alacaksanız mühendislik veya matematik altyapısı olmasına dikkat edin.

Hata 5: Kendi Markanıza Teklif Vermeme Birçok insan nasıl olsa arandığımda birinci sırada çıkıyorum düşüncesiyle kendi markalarına teklif vermeme hatasına düşebiliyor. Bu bir bakış açısı evet ama bir diğer bakış açısı ise, eğer siz markanızın reklamını yapmazsanız, diğer markalar yapacaktır. Sizin marka adınızı reklam gruplarında kullanacak ve ziyaretçilerinizi sunabilecekleri daha iyi tekliflerle hedefleyecektirler. İstatistiklere göre organik aramada birinci olsanız bile yaklaşık üç kat fazla ihtimalle ziyaretçiler sizin hemen üzerinizde yer alan reklama tıklıyor olacaklar.

Hata 6: Müşterinizin Yaşam Boyu Değerini Bilmemek Daha önce müşterilerinizin yaşam boyu değerini hesaplamış mıydınız? Eğer cevabınız hayırsa Adwords’ te doğru bir hedef koyamazsınız. Diyelim ki müşterinizin yaşam boyu değeri 10.000TL, yani bu müşterinizin sizinle iş yaptığı yaşam süresi boyunca ondan ortalama 10.000TL kazanacağınız anlamına gelir. Eğer bu müşteriyi edinme başına 6.000TL ödüyorsanız sorun değil, nasıl olsa müşteri başına ödediğinizden daha fazla kazanıyorsunuz. Fakat yaşam boyu değeriniz 4.000TL ve siz edinme başına 6.000TL ödüyorsanız, iflas bile edebilirsiniz. Birçok şirket yaşam boyu değerini bilmediği için Edinme Başına Maliyetin ne olduğunu da bilmez. Daha açıklayıcı olmak gerekirse, bir danışmanlık firması olduğunuzu ve özel bir eğitim sattığınızı düşünelim, müşterleriniz ay başına 2.000TL ödeyerek ortalama 5 ay boyunca bu özel eğitimi sizden satın alacak ise bu yaşam boyu değerin 10.000TL olduğu anlamına gelir. Bu, tamamen ne sattığınıza ve işiniz için yaşam boyu değerinizin ne kadar olduğuna bağlı olarak değişir. Bir e-ticaret işletmesi, başlangıçta reklam yaparak para kaybedebilir ancak müşterinin kalan yaşam süresi boyunca kazanım sağlayabilir. İşte bu yüzden e-ticaret siteleri sürekli olarak üyelerinin ortalama yaşam boyu değerlerini hesaplar ve reklam maliyetlerini ona göre optimize ederler. Yaşam boyu değeri ile ilgili detaylı bilgilendirme için buraya tıklayın.

Hata 7: Uygun Reklam Pozisyonunu Test Etmemek Eğer amacınız markanızı geliştirmekse, reklamınızın üst iki reklam konumunda olması iyi bir fikirdir. Ama amacınız eğer en uygun fiyatlı geri dönüşleri almaksa reklamınızın 3-5 arası bir konumda olması belki daha iyidir. Peki bu gerçekten doğru olabilir mi? Reklamınızın ilk ya da ikinci olması yerine daha aşağıdaki bir pozisyonda olmasının daha iyi olma ihtimali var mı? İnsanlar genelde ilk iki reklama tıklama eğilimindedirler. Ciddi olarak ilgilendikleri için ya da öylesine tıklayabilirler. Fakat siz reklamınızı 3-5 arası konumlara ya da daha aşağı bir pozisyona çektiğinizde görecekleri ilk şey bu olmaz. Bu durumda genelde aradıkları şeyi bulamadıklarında yaptıkları gibi ekranın yanına bakmak zorunda kalacaklardır. Bu sayede ekranın yan tarafı filtre görevi görüp sadece gerçekten ilgilenen insanlar tarafından tıklanıp size iyi sonuçlar getirecektir. Özellikle hizmetinize ve fiyatınıza güveniyorsanız büyük maliyetlerle üst sıraları zorlamak yerine daha uygun maliyetlerle geri dönüş elde etmenizi öneririz.

Hata 8: Kime Karşı Rekabet Ettiğinizi Bilmemek Bir diğer hata rakiplerinizin hangi reklamları kullandığını bilmemektir. Kiminle rekabet ettiğinizi, reklamları için hangi anahtar kelimeleri kullandıklarını ve açılış sayfalarının nasıl göründüğünü bilmeniz gerekir. Spesifik olarak, kendinizi ayakkabı arayan bir müşterinizin yerine koyun ve hangi reklama tıklamak istediğinize bakın. Bir kere tıkladığınızda açılış sayfalarına dikkat edin ve kendinizinkiyle onlarınkini karşılaştırın. Hangisi daha hoş? Müşteri olsaydınız hangisine güvenir ve hangisinden alışveriş yapmak isterdiniz? Bazı notlar ve figürler alarak kendi açılış sayfanızı nasıl geliştirebileceğinizi görün. Fiyat politikanızı yeniden şekillendirin. Keşfettiğiniz şeylerden oluşan bir kontrol listesi yaratın.

Hata 9: AdWords’ten Çok Fazla Şey Beklemek Daha önce hiç AdWords’ten çok fazla şey beklediğinizi düşündünüz mü? Birçok insanın küçük bütçeleri var ve ellerindeki o küçücük bütçeyle bir sonraki yeni ve büyük işi başlatmayı bekliyorlar. Geniş bir kitlenin önünde olmak istiyorlar fakat ay başında ödeyecekleri yalnızca 100 – 200 TL’leri var. Bu bütçe maalesef çok uzun süre idare etmeyecektir. Eğer bütçeniz çok küçükse, reklamlarınızı iyi performans verene kadar test etmek için yeterli süreniz olmayacaktır. Kampanyanızı dönüşümlerinizi arttırarak yürütmek ve optimize etmek zaman alır. Öneri: Önemli miktarda trafik sağlamanıza izin verecek, aynı zamanda ufak tefek düzeltmeler ile optimizasyon yapmak için size süre tanıyacak yeterince büyük bir bütçe ile başlayın. Kampanyanızın yeterli ilgiyi görmesi için ona zaman verdiğinizden emin olun ve en yüksek getiriyi sağlayabilmeniz ve Adwords’ün nasıl çalıştığını anlayabilmeniz için kendinize de zaman verin.

Hata 10: Ziyaretçileri Uygun Ürün Veya Kategori Sayfasına Yönlendirmemek Muhtemelen insanların AdWords ile yaptıkları en büyük hata müşterilerini uygun ürün veya kategori sayfasına yönlendirmemektir. Bunun yerine herkesi kendi ana sayfalarına yönlendirirler. Özellikle kategori ve ürün sayfalarınızın olduğu e-ticaret sitesine sahipseniz, güzel bir ana sayfaya sahip olsanız bile insanları direkt olarak buraya yönlendirmeyin. Bunun yerine insanları, tıkladıkları reklamla eşleşen bir açılış sayfasına, ürün veya kategori sayfasına yönlendirmeniz daha iyi olacaktır.